FIAP (Fédération Internationale de l'Art Photographique) ülkeleri bütünleştiren bir kuruluştur. FIFA veya FIBA'nın fotoğraf sanatındaki karşılığı gibi.. Bir de bazan adı duyulan PSA (Photographic Society of America) var. Ancak PSA, ABD'ne özgü bir kuruluştur ve ABD dışında çok az ülkeden çok az dernek üyedir. FIAP ile karşılaştırılabilecek konumda değildir.
FIAP, iki yıllık süreç içinde dört dalda bienal düzenler. Bienallere her ülke, kendi içinde eleme yaparak belirlediği fotoğraflarla katılır.
1- Siyahbeyaz Baskı Bienali; on kişiden birer, toplam 10 baskı yollanır.
2- Renkli Baskı Bienali; on kişiden birer, toplam 10 baskı yollanır.
3- Saydam Bienali; bir kişiden en çok iki, toplam 20 saydam yollanır.
4- Doğa Bienali; on kişiden birer toplam 10 baskı ve bir kişiden en çok iki toplam 20 saydam yollanır.
İki yıllık süreç Siyahbeyaz Bienal ve Genel Kurul ile sonuçlanır. İlk üç bienalde alınan puanlara göre ülkeler sıralanır ve en başarılı ülke Van de WIJER Kupası'nı alır (FIAP'ın kurucusu adına verilen kupa). Doğa bienali bağımsız bir etkinliktir.
Bienale yollanan fotoğraflar doğrudan sergiye girer, takımı oluşturanların adları ve seçilen fotoğraflar kataloğa basılır. Bienale katılmak FIAP unvanları için de puan kazandırır.
Türkiye 1980'den bu yana FIAP ile etkin olarak ilişkidedir ve yirmi yıl içinde bienallerde kazanılan başarılar şöyledir:
ÜLKEMİZ BAŞARILARI
1980 .. 11. Saydam Bienali Mansiyon
1983 .. 2. Doğa Bienali Mansiyon (Saydam Bölümü)
1984 .. 12. Renkli Baskı Bienali Mansiyon
1984 .. 13. Saydam Bienali Mansiyon
1985 .. 3. Doğa Bienali Mansiyon (Saydam Bölümü)
1985 .. 18. Siyahbeyaz Baskı Bienali Bronz Madalya
1988 .. 14. Renkli Baskı Bienali Mansiyon
1989 .. 8. Gençler Bienali Bronz Madalya
1989 .. 20. Siyahbeyaz Baskı Bienali Bronz Madalya
1989 .. 5. Doğa Bienali Dünya Kupası
1996 .. 19. Saydam Bienali Gümüş Madalya
1999 .. 25. Siyahbeyaz Baskı Bienali Dünya Kupası
1999 .. 10. Doğa Bienali Gümüş Madalya (Baskı Bölümü)
Mansiyon (Saydam Bölümü)
BİREYSEL BAŞARILARIMIZ
1 Altın Madalya, 7 Gümüş Madalya, 1 Bronz Madalya, 26 Mansiyon ve 6 Özel Ödül.. Bienallerde sınırlı sayıda ödül olduğu düşünülürse başarılı olduğumuz söylenebilir.
Ancak arkadaşlarım, Türkiye bienallerin tümüne katılamamıştır çünki iç örgütlenmesini geliştirememiş ve çalışmalarda belirli bir düzeni henüz sağlayamamıştır. İşte TFDB'nin amaçlarından biri, tüm derneklerimize ve üyelerine yeni olanaklar kazandıracak çalışmaları yaygınlaştırabilmek, katılımı sağlayabilmektir.
Derneklerimiz, TFDB ve FIAP Bienalleri
Derneklerimiz, fotoğraf sanatı çalışmalarının tüm boyutları ile gerçekleşmesini sağlayan ortamları hazırlar. Ayrıca sosyal-kültürel işlevleri ve bir anlamda görevleri de vardır. FIAP bienallerine katılmak, ülkenin uluslararası ortamda adını duyurması ve saygınlık kazanması kadar, iç çalışmaların geliştirilmesini de sağlayabilir. Ancak, TFDB'de bütünleşen derneklerimizin bu çalışmaları programlarına almaları ve katılımı sağlamaları gerekir. Böylesine saygın bir olayda sergiye katılmak ve adını kataloğa yazdırmak her üye için ilgi çekici değil midir?. Hangi derneğin üyeleri takıma gireceklerdir?. En üst düzeyde ödül şansı ve ülkenin adını duyurmak kıvancı cabası..
Nihayet sınırlı sayıda fotoğraf hazırlanacaktır; iki yıllık süre içinde 10 siyahbeyaz ve 10 renkli baskı, 20 saydam, doğa konusunda 10 baskı ve 20 saydam.. Hepsi bu kadar. Teknik-estetik düzey dışında tek bir noktaya dikkat edilerek; bienale yollanacak fotoğrafların "uyumlu" olması gerekmektedir. Konuda, teknikte ya da estetikte bütünlük taşımalıdır ve bu özellik değerlendirmede sonucu etkileyen puan kazandırmaktadır.
Her iki yıllık süreç içinde konuları önceden saptayarak hazırlanmak, dernek içi çalışmalarda sonuçları irdeleyerek ortak çalışma yürütmek yararlı olmaz mı?. Sadece bienaller için değil, dernek içinde de bir olumlu etkinlik yaratılmaz mı?. Fotoğraf üretimi hep rastlantılara mı bağlı kalacaktır?. Herkes kendi çalışmasını bildiği gibi yürütürken, bir bienalde takıma (sergi ve kataloğa) girmek çabasını da gösteremez mi (iki yıl içinde tek bir fotoğraf)?. Böylece hem kişisel çalışmalara yeni bir soluk gelebilir, hem dernek içi ortamı zenginleştirecek uzun süreli çalışma yaratılır ve hem de ülke daha düzeyli işlerle bu önemli uluslararası etkinliklere katılır, saygınlık kazanılır..
Bu yazıyı okuyan arkadaşlarımızın dernek ortamında konuyu gündeme getirmeleri, yönetim kuruluna önermeleri, tartışılmasını ve programa alınmasını sağlamaları çok yönlü yarar sağlayacaktır.
(Dikkat; ülkemizin binyıllara dayanan alışkanlığı, "yönetsel işlemlerin yukarıdan aşağı yürütülmesi" artık aşılmalıdır.. Siyasal deyimi ile "taban" bilinçlenmeli, bilgilenmeli ve öneriler geliştirmeli, sesini çıkarmalı ve "aşağıdan yukarı" işleyişi sağlamalıdır. Böylece ülkenin genel gelişmesi de hızlanacaktır. Ancak, önerir ya da eleştirirken görev üstlenmeye de hazır olarak..
Sakın ola ki hiçbir arkadaşım "ben derneklere üye değilim" demeye!.. Sahi neden değilsiniz ki?. Ülkeye, toplumsal yapıya, tüm yaşamınızı etkileyen olan bitene dayanışmadan uzak durarak mı katkıda bulunacaksınız?. Sadece edilgen olarak mı kalacaksınız?. Hiç söyleyeceğiniz bir şeyler olmayacak mı?..
Ben AB'nin yerinde olsam önce şunu sorardım; "kaç tane fotoğraf sanatı derneğiniz ve kaç üyeniz var ki, kapımızı çalıyorsunuz"..).
Sevgi ile.
Mehmet Bayhan |
